Obsesif Kompulsif Bozukluk
Ağustos 18, 2024
Panik Atak
Ağustos 18, 2024
Obsesif Kompulsif Bozukluk
Ağustos 18, 2024
Panik Atak
Ağustos 18, 2024
 
 

Online Terapi

Online terapi; elde edilen araştırma bulguları ve son yıllarda artan deneyim ile birlikte artık endişe duymadan kullanılan bir yöntem haline geldi. Artık diyorum çünkü her yeni fikir gibi benimsemesi biraz zor oldu. Hem danışanlar hem de biz terapistler için. Örneğin önceden online terapiyi sadece yüz yüze görüşme şansı olmadığında kabul ederken artık kişinin ihtiyaçlarına göre değerlendirip (genellikle zaman ile ilgili oluyor bu ihtiyaç) öne çıkan bir seçenek olarak görebiliyoruz.

Araştırma bulguları da bu konuda oldukça iç rahatlatıcı. Yüz yüze terapi ve online terapi şartlarını kıyaslayan araştırmalar etkililik açısından bir fark göstermiyor. Açıkçası deneyimlerimiz de öyle. Tahmin edersiniz ki pandemi döneminden sonra online terapi deneyimimiz bir hayli arttı ve biz bu süreçte online terapinin oldukça etkili ve kullanışlı olduğunu gördük.

Bazı zorlukları da olabiliyor tabii. Ancak genellikle çözülebilen problemler oluyor bunlar. Evdeki gürültü, bağlantı sorunları, danışanın ev ortamındaki mahremiyeti hakkındaki endişesi gibi. Bazen bu zorluklar bir terapi konusu bile olabiliyor ve terapist ile danışanın birlikte çözebildiği problemler olarak süreçte yer buluyor.

Online Terapi özellikle yurtdışında yaşayan ve anadilde terapi almak isteyen kişiler için çok avantajlı olabiliyor. Psikoterapinin anadilde olabilmesi bana göre oldukça önemli. Terapist ile kurulan ilişki, duyguların ifade edilebilmesi, kişinin kendisine bakarken kullandığı kavramlar gibi pek çok alanda dil önemli bir değişken.

Kısacası online terapi, yüz yüze terapiye etkililik açısından denk, sağladığı avantajlar ve dezavantajlarıyla da farklı diyebiliriz sanıyorum. Ancak konu anadilde terapi olunca online terapi öne geçiyor gibi duruyor.

Online Terapi

Online terapi; elde edilen araştırma bulguları ve son yıllarda artan deneyim ile birlikte artık endişe duymadan kullanılan bir yöntem haline geldi. Artık diyorum çünkü her yeni fikir gibi benimsemesi biraz zor oldu. Hem danışanlar hem de biz terapistler için. Örneğin önceden online terapiyi sadece yüz yüze görüşme şansı olmadığında kabul ederken artık kişinin ihtiyaçlarına göre değerlendirip (genellikle zaman ile ilgili oluyor bu ihtiyaç) öne çıkan bir seçenek olarak görebiliyoruz.

Araştırma bulguları da bu konuda oldukça iç rahatlatıcı. Yüz yüze terapi ve online terapi şartlarını kıyaslayan araştırmalar etkililik açısından bir fark göstermiyor. Açıkçası deneyimlerimiz de öyle. Tahmin edersiniz ki pandemi döneminden sonra online terapi deneyimimiz bir hayli arttı ve biz bu süreçte online terapinin oldukça etkili ve kullanışlı olduğunu gördük.

Bazı zorlukları da olabiliyor tabii. Ancak genellikle çözülebilen problemler oluyor bunlar. Evdeki gürültü, bağlantı sorunları, danışanın ev ortamındaki mahremiyeti hakkındaki endişesi gibi. Bazen bu zorluklar bir terapi konusu bile olabiliyor ve terapist ile danışanın birlikte çözebildiği problemler olarak süreçte yer buluyor.

Online Terapi özellikle yurtdışında yaşayan ve anadilde terapi almak isteyen kişiler için çok avantajlı olabiliyor. Psikoterapinin anadilde olabilmesi bana göre oldukça önemli. Terapist ile kurulan ilişki, duyguların ifade edilebilmesi, kişinin kendisine bakarken kullandığı kavramlar gibi pek çok alanda dil önemli bir değişken.

Kısacası online terapi, yüz yüze terapiye etkililik açısından denk, sağladığı avantajlar ve dezavantajlarıyla da farklı diyebiliriz sanıyorum. Ancak konu anadilde terapi olunca online terapi öne geçiyor gibi duruyor.

× Bize yazın!