İnsan hayatında önemli alanlar vardır; özel hayat, sosyal hayat, iş/okul hayatı. Zaman zaman bu alanlarda işler yolunda gitmez; ayrılık gibi bir deneyimin ortasında olabilirsiniz, beklediğiniz terfi bir türlü gelmiyordur, romantik ilişkiniz ne ileri ne geriye gidiyordur, bir yakınınızı kaybetmişsinizdir, çocuklarla ilişkinizdeki o sorun bir türlü hallolmuyordur, taşındığınız yeni şehirde tatmin edici arkadaşlıklar kuramamışsınızdır ya da diğer milyarlarca deneyimden birinin içindesinizdir. Bazen içsel ve dışsal kaynaklarımız deneyimlediğimiz zorluğu aşmamıza yeterli gelmez, bazen de o zorluk niteliği gereği aşılacak değil yalnızca içinde kalınacak türden bir deneyimdir. Her ne deneyimliyor isek psikolojik iyilik halimizi değerlendirmek için psikolojik esneklik becerilerimizi gözden geçirebiliriz. Aşağıda saydığımız altı adet ayrı ancak birbirine bağlı maddede psikolojik destekten fayda görebileceğiniz alanlara işaret edebilir.

1. Zorlu yaşam olaylarının yaşamın olağan akışında hepimizin karşısına çıktığını söyleyebiliriz, bu zorlukların içerisindeyken üzülür, öfkelenir, meraklanır, korkar, çaresiz hissederiz; zihnimiz bazı düşünce ya da görüntülerle meşgul olur; bir takım dürtü, istek ya da bedensel duyumlarımız olur. Bu duygu, düşünce, anı, dürtü, istek ya da bedensel duyum gibi içsel yaşantılara yer açabilmek, yani kabul , psikolojik esnekliğin çok önemli bileşenlerindendir. Bu içsel deneyimlerle mücadele etmek, onları ortadan kaldırmaya çalışmak ya da diğer bir uçta onlara tamamen teslim olmak hayatımızı tatsız kılabilir.

2. Yeterince esnek olmayan bir psikolojik yapıda karşımıza çıkan bir başka şey ise kişinin düşünceleriyle füzyon yani kaynaşma yaşamasıdır. Kaynaşma şu anlama gelir; kişi ile düşünceleri arasında artık hiç boşluk kalmamıştır. Düşünceler kişi tarafından mutlak gerçekler olarak kabul edilmektedir ve de kişi kendisini düşüncelerinden ayrı bir varlık olarak deneyimleyemiyordur.
   
3. Yine katı bir psikolojik yapıda kişi, şimdi ve burada olana esnek bir şekilde dikkatini veremiyor ve kendisini çeşitli yollarla şu an olandan uzak tutuyor olabilir. Bu uzak tutma hali temelde acı veren deneyimden uzaklaşma halidir ancak acı çektiğimiz anlarda da mutlu olduğumuz anlar kadar hayat vardır ve şimdiki an farkındalığı zayıf olan kişi hayatının bir parçasıyla temas kuramıyordur. Zihinlerimizin çalışma prensibi gereği sürekli olarak şimdiki zamanda kalmamız söz konusu değildir ve zaten buna gerek de yoktur; ancak gerektiğinde şimdiki anda olanla temas edebilmek için bu beceriye ihtiyacımız vardır.
4. Terkedilen, ilişkide olan, kayıp yaşamış, yetersiz, başarılı, sıkıcı; her biri hepimizin hayatında sahneye çıkan karakterler; ancak zaman zaman kişi kendisini bu “ben kimim, ne istiyorum, neye inanıyorum, ne hissediyorum” sorularına verdiği yanıtlarla tanımlar. Bu soruların yanıtlarını farkeden daha büyük bir benlik hissi, yani, bağlamsal benlik , yine önemli psikolojik esneklik becerilerinden birisidir.
   
5. Değerler kişinin nasıl ve ne için yaşamak istediği, yaşamında neyin temsilcisi olmak istediğini belirlemesi için pusula niteliğindedir. Özellikle zor zamanlardan geçerken kişi pusulasını kaybetmiş gibi hissedebilir, ne yöne gitmek istediğini karıştırabilir ki bu da anlam ve tatmin hissinin kaybolması için elverişli bir ortam yaratır. Psikolojik esneklik becerisi olarak değerler keşfedilmesi ise kişinin seçeceği somut hedeflerin, yani adanmış eylemlerin belirlenmesi ve gerçekleştirilmesi için ilk adımdır.